İlk Oyun, günümüzde de çok oynanan körebedir. Körebe, adını ebenin gözlerini bağlamasından almaktadır. Körebe, bir kişinin gözlerini eşarp veya bir mendil ile bağlayarak oynanır. Ebe ortada olacak şekilde konumlanır ve diğer kişiler ebenin etrafında çember çizecek bir şekilde sıralanırlar. Ebe odada sadece seslere odaklandığı için yanıltıcı sesler çıkararak ebeyi şaşırtmak mümkündür. Ebe ellerini öne doğru uzatır ve dokunduğu kişinin başını, yüzünü ve üstünü elleriyle yoklar. Kim olduğunu bilebilirse adını söyler. Eğer bilir ise, o kişi ebe olur. Dünya tarihinde bilinen ilk oyuncaklar ise Mısırlılara aittir. Küçük çocukların babalarının yapmış olduğu tahta atlar ile oynadıkları biliniyor. Bundan esinlenilerek topaç gibi misket gibi oyuncaklar ortaya çıkmaktadır.
İlk Oyun Nerede Bulunmuştur?
İlk oyun Almanya’da ortaya çıkmış ve daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu balon, tahta topaçlar, çemberler, tefler, toprak düdükleri gibi oyuncaklar çocukların oynaması için kullanılmıştır. İlk oyun diye bilinen “Körebe” günümüzde hala devam etmektedir. Seksek gibi oyunlarımızın çoğu şuan hala daha sokaklarda oynanmaktadır. Fakat bilgisayarın her eve girmesinden mütevellit artık bu oyunların çocuklar için bir önemi anlamı kalmadığını görüyoruz. Daha çok sanal dünyaya yoğunlaşan çocuklarımız asosyal bir nesil olarak karşımıza çıkıyorlar.
Antik Olimpiyat Oyunları
Tarihi M.Ö 776’ya kadar dayanan bu oyunlar Antik Yunan’ın aktivitelerinin çok büyük bir kısmında rol oynuyorlar. Yarışmacılar çalışmalarını bu oyunlara katılıp ve kazanmak için yapıyordu. Şehir devletler ise bu yarışmacılara maddi ve manevi destek (sponsor) oluyor ve isimlerini duyuruyorlardı. Yarışmalar, Yunan hayatında yalnız spor aktivitesi olarak değil toplumun bütünlüğünü sağlamak, takvim ve sanat gibi unsurların da belirleyicisi olmuştur. Yunanlarda takvimin akışı dört yılda bir olan bu yarışmalara göre belirlenirdi.
