Her insanın, doğduğu, büyüdüğü coğrafya, yaşam koşulları, yetişme tarzı; ister istemez dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlardan farklıdır. İşte bu farklılık, insanlar arasındaki kültürel farkları oluşturur. Peki, farklı kültürler birlikte yaşayabilir mi?
Birbiriyle yakın etkileşimde bulunan toplumlar, farklı kültürleri içlerinde herhangi bir fark gözetmeden barındırabilir. Daha uzak bölgelerde ise, bu farklılıklar zamanla kendilerine yaşam alanı bulabilir. Türkiye gibi, kozmopolit özellikleri bulunan ülkelerde, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Türkmen, Acem gibi farklı ırklar, Müslüman, Hristiyan, Musevi gibi farklı dinler ve dolayısıyla bu kesimlerin oluşturduğu farklı kültürler; yüzyıllardır birlikte yaşamaktadır. İstanbul’da, Mardin’de, Hatay’da üç büyük dinin mabetlerinin bulunması, bu duruma en büyük örnektir.
Gelişmiş batı toplumlarında da, farklı kültürler birer zenginlik olarak ele alınmakta ve çok seslilik olarak kabul edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa, Almanya, İngiltere, Hollanda gibi ileri ekonomik düzeye sahip ülkelerde, hem yönetim birimlerinde bulunan görevliler hem de siyasetçiler farklı kültürlere mensup kişilerdir. Londra Belediye Başkanı Pakistan asıllı Sadiq Khan, Amerika Birleşik Devletleri’nin 44. devlet başkanı Hussein Barack Obama, Cezayir asıllı Frana’nın Milli Takım eski oyuncularından Zinedine Yazid Zidane ünlülere örnek olarak gösterilebilirken;
Almanya’da Aşağı Saksonya Eyaleti’nde Türk kökenli Aygül Özkan Kadın, Aile ve Uyum Bakanlığı görevini yerine getirmekte, buna benzer birçok isim de Alman Hükümeti’nin farklı kollarında hizmet vermeye devam etmektedir.
Sonuç olarak Farklı Kültürler Birlikte Yaşayabilir Mi ?
Özetle farklı kültürler, birbirleri ile iç içe yaşayabilir, birbirlerini etkileyebilir ve etkilenebilir. Karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde, her kültür kendi varlığını sürdürebilme yetisine sahiptir. Ayrıca, kültürel etkileşim, o ülkenin kültürel zenginliğine de büyük katkılar sağlar. Kültürel anlamda birlikte yaşamı başarabilenler, aynı zamanda ekonomik ve siyasi istikrarı da rahatlıkla yakalayabilir. Zaten, örnek veril ülkeler de bu önermeyi kanıtlayan niteliktedir.